Ortaköy Masaj Salonu-Masöz Ecem

Ortaköy Masaj Salonu-Masöz Ecem

Ortaköy Masaj Salonu-Masöz Ecem Bulundukları bu yeni tepeden her ÅŸeyi apaçık görebiliyorlardı fakat birbirlerine bazı çeliÅŸkili duygularını tarif edemiyorlardı: Her ikisi de, akÅŸam yemeÄŸinden hemen sonra, yeni edinilmiÅŸ olgunluklarının sınanacağı, dört kolonlu yatakta yan yana yatıp kendilerini birbirlerine tam anlamıyla açacakları anın korkusunu yaşıyordu. Temmuz ayının önceden belirlenmiÅŸ bigününde, bedeninin en duyarlı parçasının, kısacık da olsa, bu neÅŸeli, cici, müthiÅŸ parlak zeka hanımın içinde doÄŸal olarak biçimlenmiÅŸ bir oyukta duracağı düşüncesi bir yıldan fazladır Edward’ın aklını başından almıştı.

Bu işin, garipliğe kaçmadan yahut hayal kırıklığıyla sonuçlanmadan nasıl başarılacağı ise kafasını kurcalıyordu. Özellikle de, yaşadığı bir tek şanssız deneyime dayanarak. Aşırı heyecanlanmaktan korkuyordu, birinin bu durumu çabuk gelmek olarak nitelediğini duymuştu. Bu mevzu hiç aklından çıkmıyordu, fakat başarısız olma korkusu ne kadar büyük olsa da, kendinden geçme, azimli olma hevesi ondan kat kat fazlaydı.

Ortaköy Masaj Salonu-Masöz Ecem

Florence’in endiÅŸeleriyse daha ciddiydi, Oxford’dan buraya gelirken yol süresince, aklındakini söylemek için bütün cesaretini toplamak üzere bulunduÄŸunu düşündüğü anlar olmuÅŸtu. Ama kendisini kaygılandıran ÅŸeyi dile getiremezdi, kendi kafasında bile ÅŸekillendiremiyordu. Edward geleneksel ilk gece sancıları çekiyor fakat Florence iç organlarından kopup gelen bir korkuya kapılıyor, deniz tutması kadar somut ve umarsız bir bulantı çekiyordu.

Çoğu süre evlilik hazırlıklarının sevinç içinde sürdüğü bütün o aylar süresince, mutluluğunun üzerine düşen bu gölgeyi yok saymayı başarmıştı. Fakat sımsıkı kucaklaşacaklarını başka bir şekilde ifade etmek istemiyordu aklına getirir getirmez midesi kasılıyor. Mide bulantısı gırtlağına vuruyordu.

Genç gelinlere yardımcı olacağı varsayılan, dili neÅŸeli, ünlemlerle ve numaralandırılmış çizimlerle dolu çağıl, geleceÄŸe yönelik bilgiler veren bir broşürde öyle cümlelere yahut sözcüklere rastlamıştı ki kusacak ÅŸeklinde olmuÅŸtu: Sümüksü zar ve tekinsiz ve parlayan penis başı. Florence’in idrakini zorlayan cümleler de vardı. Özellikle giriÅŸlerle ilgili olanlar: Girmeden derhal önce, veya sonunda girer ve lukle, girdikten hemen sonrasında. Florence o gece, Edward’ın geçebileceÄŸi bir tür giriÅŸ kapısına veya oturma odasına dönüşmek zorunda mıydı?