Ortaköy Masaj Salonu Masöz Zeynep
Ortaköy Masaj Salonu
FuhuÅŸu mu kastediyorsunuz?” “Bu çok ağır bir kelime.” “Size söylemiÅŸtim, et ithalatı ve ihracatı yapan bir ÅŸirkette çalışıyorum. Ama, varsayalım ki fahiÅŸelik oluÅŸturmaya niyetlendim, vaktinde durmayı bilirsem neticelar gene de çok mu ağır olur? Ne olursa olsun, genç olmak biraz da hata yapmak anlama gelir.” “tüm uyuÅŸturu müptelaları bunu söyler: vakti vardığında durmayı bilmek. Oysa aslabiri durması imkansız.” “KuÅŸkusuz siz de çok güzel bir kadınmışsınız vaktiyle. İnsanların iyi yaÅŸadığı bir ülkede doÄŸdunuz. Bu mutlu olmanıza yetti mi?” “Engelleri nasıl aÅŸtığımı düşündükçe, kendimle gurur duyuyorum.” Kütüphaneci hikâyesinin devamını getirecek miydi? Haydi ama, bu kızın biraz hayat bilgisine ihtiyacı vardı. Ortaköy Masaj Salonu
Ortaköy Masaj Salonu
“Mutlu bir çocukluk geçirdim, Bern’in en iyi okullarından birinde okudum. Cenevre’ye iÅŸ için geldim. Burada karşıma çıkan bir adamı sevdim ve evlendim. Onun için her ÅŸeyi yaptım, o da benimiçin her ÅŸeyi yaptı, derken vakit geçti ve emeklilik geldi çattı. Vaktini istediÄŸi benzer biçimde kullanmakta özgür kalın, Ortaköy Masaj Salonu erkeÄŸimin gözlerine bir hüzün çöktü – kim bilir ömrü boyunca, hiç kendini düşünmemiÅŸti. Aramızda hiç ciddi bir kavga geçmedi, yakıcı duygularımız da olmadı, beni asla aldatmadı veya baÅŸkalarının yanında minik düşürmedi. Düzgüsel bir hayatımız oldu, o denli düzgüsel ki, iÅŸsiz kalınca kendini yararsız, anlam ifade etmeyen hissetti ve bir yıl sonrasında kanserden öldü.” Harfi harfine gerçeÄŸi dile getiriyordu, fakat sözleri karşısındaki genç kızı olumsuz yönde etkileyebilirdi. “Her ne olursa olsun, sürprizsiz bir hayat daha iyidir,” diye baÄŸladı saslınü.
“Aksi takdirde kocam bir ihtimal daha erken ölürdü.” Maria, kolunun altında kitaplarıyla kütüphaneden çıkarken, çiftlik yönetimini öğrenmeye oldukça eminydı. Ortaköy Masaj Salonu Öğleden sonra iÅŸi olmadığından birazcık gezinmek istedi ve derken üzerinde bir güneÅŸ resmiyle bir yazının olduÄŸu sarı bir tabela gördü: ‘Saint-Jacques Yolu’. Bu da neyin nesiydi? Artık bilmediÄŸi her konuyu deÅŸmeyi öğrenmiÅŸti; merakını gidermek üzere yolun karşı tarafındaki bara girdi. “En ufak bir fikrim yok,” diye karşılık verdi tezgâhın arkasındaki kız. Nezih bir yerdi burası, kahve baÅŸka yerlere gore üç kat pahalıydı.
Son yorumlar